Yalnızlık
hissinin kimsesizlik durumunda, ilgi kıtlığı yaşanmasıyla değil de ilgi
beklediğiniz kişiden ilgi göremediğiniz durumda oluştuğunu okumuştum küçük bir ‘şuralı
bilim insanları araştırdı!’ haberinde. Doğru olduğunu varsayabiliriz bunun. Çünkü hayatımızda
zaman zaman ilgisine nail olmak istediğimiz kişiler olmuştur. Bu beklentinin
karşılanmaması da hep bir huzursuzluk aşılamıştır kalbimize. Daha doğrusu
kalbimiz sandığımız, beynin ilgili bölümüne. Bu huzursuzluk gerçek bir
yalnızlık hissi midir bilemiyorum açıkçası fakat fenadır. Üzerine konuşmak da
gerekli değildir.
Buradan
aldığım pası taca atacağım…
En iyisi
beklentileri düşük tutmak olsa gerek. Az iste çok mutlu ol gibi yürüyor işler. Saçma
buluyorum bunu. Çoğu şeyi saçma bulurum zaten. Doğru varlıktan doğru
beklentilerin olursa, tam bir tatmin yaşamak hayli kolay görünüyor. Fakat işler
bu kadar basit değil, bir nevi domino etkisine sahip olaylar zinciri bizi çok
başka bir yere götürebilir. Farklı beklentileri bir arada toplamak ve tek
kanaldan onlara sahip olmak zorunda kalıyoruz bazen. Artvin’de doğayla
bütünleşik bir hayat yaşayıp aynı zamanda da ülkenin en iyi hukuk fakültesinde
okumak gibi iki beklentinin bir araya gelmesi namümkün. Çünkü her istediğin olmaz! Olursa maazallah başımıza
dinozor taş**ğı yağar. Diyeceksiniz ki şimdi, ''e verdiğin örnek saçma bulduğun
felsefeyi doğruluyor işte en iyi hukuk fakültesi olmasa ne olur sanki az
istesene evladım!''. Fakat bu küçümseyeceğim bir bakış açısı.
Küçümsüyorum, geliniz…
Siz
değil misiniz şehirlerin en Tunalı en Bağdat caddelerinde komplike ve sofistike
döşenmiş en uzak starbaksa iki yüz metre mesafede en camlı süitlerde oturmak
isteyen? Bunun için Tesla’yı zengin edemese de patronlarınızı zengin eden beyaz
floresanlı ofislerinizde günün en güzel saatlerini harcayan? İşten çıkınca
haldır haldır ısıtılmış, yalıtılmış evlerinize huzura ermek için koşan? Huzuru
da yüzlerce liralık ‘L’ koltuklarınızda, binlerce liralık dev
televizyonlarınızdan doğayı ve insanı seyrederek arayan? Telefonlarınızdan
likeladığınız beklentiler listenizden bahsetmiyorum bile. Neden hiçbirinizin
Şavşat’ da hamak kurmak hayali yok, varsa da önceliği değil?
En iyi
hukuk fakültesi meselesine gelecek olursak, bunu istemek, çok istemek mi az istemek mi tartışmam bile. Türkiye’de eğitim
almayı kabullenmiş olmam dahi az istediğime kanıttır. Hala düşünebilen zihnimi,
küflü amfilerde çürütmesine izin veriyorsam bu altı boşaltılmış sitemin, en namuslu
beklentisizliktir bu.
Şimdi
bana çok şey bekliyorsun diyorsan hala, yarın bunu iş çıkışı starbaksta
tartışalım...
NOT:1- Giriş görseli Şavşat Karagöl'den. Dahası da var. Bi bakarsın, bi ara, starbaksta çayi tii latte içerken.
2-Starbaksa gitmelerinizi yargılamıyorum, starbaksı da yargılamıyorum. İyi kahveye hürmetim vardır. İyi kahveleri vardır, gidilir. Gönlünüzden koparsa bi amerikanonuzu içerim.
3- Modern floresanın mucidi Tesla'dır efenim. Edison'un çok yakan az aydınlatan tosbağasına bin çekmiş ama kader ağlarını örmüştür bir kere. Tesla'yı öğrenin, naçizane.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder